8 Mayıs 2010 Cumartesi

GÖT EĞRİSİ

Bir erkek göt eğrisiyle birlikte doğar. Eğrinin ileride nasıl şekilleneceğini, zaman içinde edineceği temel kişiler arası iletişim becerileri, gelişen duygusal ve zihinsel kapasitesi ve donanımları belirler. Hayatın her döneminde eğrisi ile birlikte dolaşan kimi erkek bu eğrinin farkında bile değildir. Bu körlüğün nedeni başarısızlıklarına, huysuzluklarına, şımarıklıklarına, hayırsızlıklarına katlanan ve her şeye rağmen uy benim kınalı kuzum, oy benim iyi kalpli evladım, ah benim saf tombiliğim, akıl küpüm diye onları pohpohlayan aileleri, özellikle anneleridir. Annelerin, erkek çocuklarını hayat karşısında savunma konusunda oldukça gelişmiş yetileri vardır. Bazıları belli bir yaşa kadar -ki bu yaş Türkiye’de 60’ lara kadar çıkabilir- küçük yavrularını hayatla karşılaştırmamak için ellerinden geleni yaparlar. Çünkü onlar için yaşam denilen şey acımasız, baş edilmesi güç, korkunç bir canavardır. Kazara çocuğu hayatla göz göze gelecek olsa eliyle gözünü kapatır, sokakta küçük bir kız çocuğu kılığında gelerek arkadan itiverdiğinde oğluşunu eve kapatır. Hayatın kem gözlerinden sakınır kumrucuk yavrusunu. Pamuklarla sarmalar, kazara hayattan bir tokat yiyecek olursa acımasın diye. Böyle böyle zaman geçer erkek büyür. Eğrisiyle birlikte. Aslında anne eğrinin farkındadır. Çünkü yıllarca kocasının eğrisini izlemiştir sinsice. Altın günlerinde yediği dayağı ağlayarak her anlatışında hem hüzün hem de büyük bir hazla izler kocasının göt eğrisindeki yükselişi. Ama çocuğu görüp üzülmesin diye onunkini saklamıştır. Çaresizce de farkındadır ki çocuğu ilerde bir gün yalnız kalırsa hayatla çok kavga edecek. İlişkilerinde bocalayacak, ezberleri bozulacak, evdeki hesap çarşıya uymayacak. O zaman eğri belirecek. Başarısız, özgüvensiz, bencil olduğunu fark ettikçe ufaklık daha bir yumruk sallayacak hayata. Yumrukları boşa gitmesin diye ona buna vuracak, bir şeyleri tekmeleyecek, hiç olmadı kendine zarar verecek. Ve işte o zaman annenin katkısıyla sandığa kilitlendiği günkü gibi hiç yükselmeden kalabilmiş göt eğrisi belirecek sinsice karşısında. Hem de çizgideki önlenemez yükselişile Artık eğrinin bilincinde, içinde bir miktar duyarlılık nüveleri de kaldıysa düşürmeye çalışacak eğrisini. Kolları sıvayıp para kazanmakla başlayacak işe, hobiler edinecek, eve boydan boya kütüphaneler kurup her gün bir kitap devirecek. Gece yatmadan önce ne kadar düşürebilmişim diye eğrisine bakacak. Ama farkına varacak ki bunlarla düşmüyor eğri. Denenmemiş ham bilgi, düzeltilmemiş kusur, , harcanmamış para türlü maskeler yaramıyor işe. Hemen insanlar tanıyacak, arkadaşlar edinecek. Sevgililer bulacak. Ve ine çıka eğri istediği bir noktaya ulaşacak. Ancak görecek ki gereksiz yere dostlarına her sırtını dönüşünde, her bencil davranışında, paylaşımları bol keseden her harcayışında eğri yükselecek. O düşürecek, eğri yükselecek. Bir gün eğrideki oynamaların en çok sevgiliyle olan ilişkilerinden etkilendiğini fark edecek. Sınavın en zorunun sevgiliyle ilgili olduğunu. Tabi görebilecek kadar şanslıysa. Değilse her ikiyüzlü tutarsız davranışında yükselişe geçecek eğri, her yalanda, aldatışta, her ne istediğini bilmediği ama yaşamaya ve acıtmaya devam ettiği, yok saydığı zamanda, her güvensiz ve aynı tekdüze terk edişte. Eğrisi yükseldikçe başka bedenlerde arayacak alçalışın anahtarını, eğrinin aynı hataları tekrar etmeyi hiç de affedemediğini bilmeden. Ve soracak kendine ben nerede hata yapıyorum diye. Sonuca odaklıysa ve diğerini suçlamaya devam ederse göremeyecek süreçteki nedenleri. Ve değiştiremeyecek eğrinin ölene kadar sürecek tutarsız seyrini. Bir gün kitabi bilgiden, gösterişten, yavanlıktan vazgeçip hayatla hasbihale başlayacak belki. Gerçekten hatanın nerde olduğunu merak edecek, her şeye rağmen eğriyi neden düşüremediğini. O zaman gerçek hayat alacak onu karşısına ve oturup anlatacak. Baş edilmesi gereken sorumluluk gerektiren sorunları, aşılması gereken merhaleleri, anlamak için kafa yorulması gereken durumları. Yalanın çözüm değil insanın sadece kendine zarar veren kötü bir arkadaş olduğunu. Kaçışlarının kibrinin duyarsızlığının onu hiç de olgunlaştırmadığını fark edecek. Yaralanmayı ancak girmeyi göze aldığı gerçek bir savaşta öğrenebileceğini. Sancılı yaraları iyileştirmeye çalışmanın uzun zaman aldığını. Deneyerek yanılarak, ama her defasında daha az yanılarak. Güvenilir, dayanan başa omuz veren, her şeye rağmen sevmeyi bilen, geliştirici bir sevgili olduğunda.
Ve ancak sığ sulardan kurtulup derinde boğulmayı göze alarak yüzmeye başladığında görecek kenarda havlusunu tutan eğrisinin nasıl da yükselmemek üzere düşüşe geçtiğini.

2 yorum:

  1. Ve bu yazı meselâ "gırgır" bir yazı ha? "Göt" kelimesini söylemesen, bayağı da feminist, köşeli, tırtıklı, tırtıllı, bir analiz Emelciği'm... Hızlı başlamışsın, blogculuğa, hayırlı olsun bakam! :)

    YanıtlaSil
  2. Bir tavsiye: Bloga yazı ile ilgili görsel malzeme de koyarsan yazıya ilgi artar.

    İkincisi, yazıyı paragraflara bölersen okumak daha kolay olur. Tekrar tebrikler.

    YanıtlaSil